( aşağıdaki röportaj karasaban.net sitesinden alıntıdır.)
Margaret Nakato :”Balıkçılığın durumu endişe verici”...
Margaret Nakato :”Balıkçılığın durumu endişe verici”...
Roportaj: Abdullah Aysu
Çeviri: Caner Doğançayır
Çeviri: Caner Doğançayır
Kendinizi ve örgütünüzü tanıtır mısınız?
İsmim Margaret Nakato. Balık hasatçıları ve balıkçılık işçileri dünya forumunun (WFF) yöneticisiyim. WFF küçük ölçekli balıkçı örgütlerinin uluslararası ağı. WFF küçük ölçekli balıkçının kültürünü, temel insan haklarını, toplumsal adaleti tahsis etmek ve korumak üzere çalışır.

Balıkçılığın, balıkçıların ve özellikle balıkçı kadınların durumu nedir? Kadınların balıkçılık içindeki ağırlığı nedir?
Dünya çapında balıkçığın durumu, üretimin ağırlığını aşırı avlanmanın oluşturması sebebiyle endişe verici. Bu durum, balıkçıları, özellikle küçük ölçekli balıkçı topluluklarını daha kırılgan hale getiriyor. Çoğu küçük ölçekli balıkçı topluluğu geçimini (gıda ve gelir) balıkçılık kaynakları ile sürdürüyor. Balıkçılığın sosyo-ekonomik dönüşümünün küçük ölçekli balıkçılara gözle görülür etkileri var; tehlikeye giren sadece gıda ve gelir değil ayrıca balıkçı topluluklarının toplumsal yaşamı da bir yaşam şekli olarak küçük ölçekli balıkçılığın yok olmasına doğru yol alan hızlı bir değişim geçiriyor.
Balıkçılıkla iştigal eden kadınların sayısıyla ilgili güvenilir herhangi bir istatistik bulmak zor fakat bazı kaynaklar -örneğin- Viktorya Gölü balıkçılığında kadınların hâkim olduğunu, kadınların küçük ölçekli balık ticaretindeki işçilerin %70 ile %80 arasında bir oranını oluşturduklarını belirtiyor (Ogutu 1988, 1992; Sandauno 1999). Önemli bir rol oynadıkları gayet iyi bilinse de balık stoklarının azalması, gelir ve gıdadaki kayıplardan en çok kadınlar etkileniyor.
Küçük ve büyük balıkçılar arasındaki eşitsizlikten bahsedebilir misiniz? Bu eşitsizlikle ilgili devletinizin ve diğer devletlerin rolü (özelleştirmeler, engeller, yasaklar vb.) hakkında ne düşünüyorsunuz?
Küçük ölçekli balıkçılar, devletlerin, çok uluslu kurumların ve özel sektörün ticari balıkçılığa odaklandığı yakın zamana kadar gıda güvenliğine, sürdürülebilir geçim kaynaklarına ve yoksulluğun azaltılmasına temel katkıyı sağlıyordu. Küçük ve büyük ölçekli balıkçılık arasındaki eşitsizlik artmakta. Başlangıçta eşitsizlik balıkçılık araçlarından kaynaklanıyordu. Küçük ölçekli balıkçıların geleneksel balıkçılık pratikleri kullanırken büyük balıkçıların yüksek teknolojili araçları edinmesi küçük ve büyük balıkçıların balıkçılık kaynakları için rekabetini yoğunlaştırmıştı. Sonrasında endüstriyel balıkçılığın balık stoklarındaki düşüşte ve dünyadaki balık türlerinin tükenmesinde payı olduğu görüldü.
Küçük ve büyük (veya endüstriyel) balıkçılık arasında süren eşitsizlik balıkçılık sektöründe küçük ölçekli balıkçılığın zararına olacak şekilde diğer sektörlere öncelik veren kalkınma müdahaleleri ile körüklendi. Yakıt arama, madencilik, turizm ve gayrimenkul geliştirme gibi faaliyetlere küçük ölçekli balıkçılıktan daha fazla öncelik verildi. Bunlar sadece küçük ve büyük balıkçılar arasında eşitsizliği getirmedi, küçük ölçekli balıkçılığın yok olmasında da pay sahibi oldu. Bu faaliyetler küçük ölçekli balıkçıların kaynaklara ve avlanma alanlarına erişimini kısıtlıyor.
Desteklenen yönetim yaklaşımları küçük ölçekli balıkçılığın zenginliği karşısında tekdüze yönetim pratiklerini teşvik ediyor. Farklı topluluklarının bağlamını ele almadaki başarısızlıklarıyla balıkçıların kullandıkları kaynakların ve bunlara erişimin endüstriyel balıkçılara teslim edilmesinin yolunu daha fazla açan yönetici rolleri küçük ve büyük arasındaki eşitsizliği artırdı. İlerleme kisvesi altında balıkçıların kaynaklarının, bu kaynaklara erişiminin ve kaynakları kullanım haklarının çoğunluğun elinden alınıp azınlığa iletilmesi küçük ve büyük balıkçı arasındaki aralığı genişletiyor.
Devam eden yönetimlerin deniz koruma alanlarının yaratılması gibi muhafaza pratikleri ile yerel küçük ölçekli balıkçı topluluklarının hayatlarının bağlı olduğu kaynaklardan alıkonulmaları küçük ve büyük balıkçılar arasındaki eşitsizlikte pay sahibi oldu.
Devletlerin rolü pazar temelli çözümleri teşvik eden liberal politikalar ile geri çekilmek oldu ve sektör için uygun ortamı sağlamayla sınırlandı. Genellikle endüstriyel balıkçılığın gelişimine ve kaynak yönetiminin özelleştirilmesine destek olmak gibi liberal ve pazar temelli pratiklerin desteklenmesine yapılan devasa yatırımlar küçük ve büyük, veya endüstriyel balıkçılığın arasındaki aralığı daha da genişletti. Bunlar yoksulluk, açlık ve geçim kaynaklarının yitimini daha da şiddetlendiren, kırsal küçük ölçekli balıkçı topluluklarını balıkçılık kaynaklarından mahrum bırakan ihracat odaklı balıkçılığı da içermektedir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder